Mehmet KAYA
ANKARA – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, şirketlerin finansmana erişim sorununun kritik aşamaya geldiği uyarısı sonrası, Merkez Bankası’nın ardından kamu bankalarının genel müdürleri de TOBB’da düzenlenen Finansmana Erişim İstişare Toplantısında bir araya geldi. Toplantıya, aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Başkanı olan Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan katıldı.
Sıkıntılı durum
Toplantının açılışında bir sunum yapan Alpaslan Çakar, bankacılık sektöründeki ticari kredileri önceki yılla karşılaştırarak tutardaki yükselişleri sundu. Örtülü olarak TL kredi maliyetlerindeki yüksekliğe de yanıt veren Çakar, ana sorunun yabancı para cinsinden mevduatın fazla olmasına rağmen TL kredi talebinin yüksekliğinden kaynaklandığını söyledi. Alpaslan Çakar, “5.3 trilyon kredinin 141 milyar doları yabancı para cinsinden. Kaynak tarafında ise TL kaynak yüzde 43 düzeyinde. Kredilerin yüzde 60 küsuru TL cinsinden. Burada bir çelişki var. Bu durumda ben ne yapıyorum. Merkez Bankası’na gidip swap yapıyorum, TL alıp kredi veriyorum. Bu bir maliyet. Yabancı para mevduatın arttığı, TL kredinin ve talebinin arttığı bir durum, sıkıntılı bir durum” diye konuştu.
Yabancı para kredi talebinin ciddi oranda gerilediğini belirten Alpaslan Çakar, “Bu sene yabancı para kredilerin 14 milyar dolar azaldığını görüyoruz. TL kredi talebi çok arttı ve kur üzerinde baskı yarattı. Hepimiz birbirimizi tamamlıyoruz. Birimizdeki olumlu durumdan hepimiz yararlanırız. Sıkıntılı durum hepimizi etkiler” yorumunu yaptı.
TL mevduatın toplam mevduatın yüzde 43’ü seviyesinde olduğunu belirten Alpaslan Çakar, bunun içinde 1,1 trilyona ulaşan Kur Korumalı Mevduat da bulunduğunu, bunun tek başına toplam mevduatın yüzde 15’ine ulaştığını kaydetti.
Büyümeyi finanse edebilecek güçteyiz
Konuşmasında, bankacılık kesiminin sağlıklı olduğunun altını çizen Alpaslan Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki süreç itibarıyla Türk ekonomi yönetimi (olarak) özel sektör üzerine bina olmuş, özel sektörün güçlü olduğu müddetçe daha iyi işleyebilecek bir sektör olduğunun farkındayız. Banka, Ziraat Bankası ya da Türkiye Bankalar Birliği adına, sektör adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sizin kaybettiğiniz benim kazandığım bir ortamın bana hiçbir faydası yok, bana bir menfaati yok. Benim kârım iyi ama siz kaybediyorsunuz hiçbir anlamı yok. Siz kazandıkça ben kazanabilirim. Reel sektör finans sektörü iş birliği içinde dayanışma içinde olmak zorundadır. Ekonomi yönetimi, otorite ve reel sektör ve finans sektörü birbirini tamamlamak zorunda. Buna göre hareket ediyoruz. Böyle hareket etmeye devam edeceğiz. Esas olan ülke bilançosunun sağlıklı olması. Ülke bilançosu sağlıklı olduğu müddetçe hepimizin bilançosu doğru işlemeye devam eder. Çevre ve iklimi dikkate alarak üreten, yatırım yapan, istihdam yapan her bir müşterimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
Ülkemiz büyümek zorunda, bizde o büyümeyi finanse edebilecek güç, kabiliyet, yetenek ve kaynağa sahibiz hiçbir tereddüttünüz olmasın.
Bankacılığın görünümü: Enflasyon işletme sermayesi ihtiyacını körükler ama…
Alpaslan Çakar sunumunda, bankacılık kesimine yönelik temel verileri paylaşarak, özel sektöre verilen kredilerdeki artışa işaret etti. 2022’nin ilk yedi ayında kredilerdeki artışın 1,1 trilyon TL’ye ulaştığını belirten Çakar, bunun 901 milyar TL’sinin ticari kredilerden oluştuğunu, büyük şirketlere verilen kredilerin 497, KOBİ’lere verilen kredinin ise 404 milyar TL düzeyinde gerçekleştiğini vurguladı.
Toplam ticari kredilerin 6,5 trilyon TL’ye ulaştığını ve firmalara kullandırılan tutarın 5,3 trilyon TL olduğunu belirten Alpaslan Çakar, “Biliyorum, enflasyon işletme sermayesini körükler ama işletme sermayesi de fiyatları körüklüyor.” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Sorun kritik
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Birlik olarak, finansmana erişim konusunda çok sayıda firmadan şikayet aldıklarını belirterek, özellikle KOBİ’lerin kredi bulamama ya da olağanüstü yüksek maliyetle erişebilme sıkıntıları yaşadıklarını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, “Yaşanan yüksek enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle; yatırım ve işletme sermayesi için kredi ihtiyacı, geçmiş dönemlere göre çok artmıştır. İşletme sermayesi kredileri, özellikle Kobi’lerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik hale gelmiştir. Dolayısıyla, artan işletme sermayesi ihtiyacı da dikkate alınarak, krediye erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. Bankalarımızın da, fonlama maliyetlerini de dikkate alarak, reel sektörümüze uygun koşullarla kredi sağlamaya devam etmeleri beklenmektedir. Böylelikle reel sektörümüz, her türlü olumsuz koşulları en az hasarla atlatarak; yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama azami katkıyı yapmaya devam edecektir” dedi.