Türkiye‘de işletmelerin %99.7’si küçük ve orta boy işletmelerden (KOBİ) oluşmakta ve bu işletmeler toplam istihdamın %77.7’sini sağlamaktadır. Bu oranlar Türk ekonomisinde KOBİ’lerin yeri ve öneminin büyüklüğünü açıkça ortaya koymaktadır.
KOBİ’lerin zayıf yönleri olarak belirtilen finansman ve teknoloji sorunları ile rekabet gücünün artırılmasına ilişkin sorunlarının çözümüne öncelik verilmektedir. Ülkemizde KOBİ olmanın önemi, devlet bankalarından ucuz kredi almak ve dolayısıyla krediye kolay erişim açısından çok önemlidir.
KOBİ TANIMI GÜNCELLENDİ
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkındaki Yönetmelik’te 18.03.2022 tarih ve 31782 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan değişiklikler yapıldı. Buna göre; yeni KOBİ sınıflaması aşağıdaki şekilde oluştu.
Yukarıdaki düzenlemeye göre 250 kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 250 milyon TL’yi aşmayan işletmeler KOBİ olarak tanımlanıyor.
KOBİ olmak için belirlenen ciro rakamı 2012 yılında 25 milyon TL’den 40 milyon TL’ye, 2018 yılının haziran ayında 125 milyon TL’ye ve Mart 2022’de 250.000 milyon TL’ye çıkartıldı. Haziran 2018’den Şubat 2022’ye kadar Yİ-ÜFE artışı %225.38 olduğu halde, ciro rakamı sadece %100 artırılmış oldu. Bu değişiklik yapılırken daha fazla işletmeyi yeni KOBİ tanımının içine sokmak ve daha çok işletmeyi destek ve teşviklerden yararlandırmak amacıyla hareket edildiği ifade edilmişti.
Yeni kriterler daha az kobi’nin destek ve teşvik almasına yol açıyor
Ülkemizde ciddi bir resmi veri karmaşası yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Mayıs 2022 verilerine göre Türkiye’de KOBİ kapsamındaki işyeri sayısı 2.108.336 iken TÜİK’in 2021 yılında yayımladığı KOBİ istatistiklerine göre ülkemizdeki KOBİ sayısı 3.419.773’dür.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yeni KOBİ kriterleri ile 2.044 işletmenin daha KOBİ sınıfına dahil olarak devletin KOBİ’lere yönelik verdiği destek ve teşviklerden yararlanabileceğini web sitesinde açıkladı. Bakanlığın bu açıklamasının aksine ciro olarak belirlenen 250 milyon TL sınır ile birlikte, bırakın KOBİ tanımının içine girmeyi KOBİ tanımının dışına çıkan yüz binlerce işletme ortaya çıktı. Kur ve enflasyon artışını dikkate almadan belirlenen ciro sınırı, büyüyen cirolar karşısında oldukça düşük kaldı. Gerçi 2022 yılı bütçesini yaparken de enflasyon ve kur artışı dikkate alınmamış ilk kez ek bütçe yapılmak zorunda kalmıştı. Bundan ders alınmış olacak ki, 2023 yılı bütçesi %155’lik artış ile Meclis’e sunuldu.
Bugün itibarıyla, ihracatçı olmayan veya KOBİ tanımının dışında kalan işyerlerinin krediye erişimi imkânsız hale geldi. Ciro rakamının düşük belirlenmesi ile birlikte KOBİ tanımı dışına çıkan yüz binlerce işyeri kredi ve desteklerden yoksun kaldığı için faaliyetlerini ayırıp, şirket sayısını çoğaltarak 250 milyon TL’lik cironun altına inmeye çalışıyor. Bu konunun acilen çözülmesinde ülke ekonomisi açısından büyük yarar var. Yapılacak olan değişiklik ile ciro limitinin acilen 500 milyon TL’ye çıkartılması bu sorunu şimdilik çözecektir.