Merkez Bankası’nın politika faizinin üretim, istihdam ve ihracata etkisi hakkında konuşan Yavuzçehre Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yavuzçehre; “Ben yerel bir iş adamı olarak kendi yatırımlarımı hazirandan beri durdurdum. Şuan yatırım yapmaya ilişkin bir güven yok” dedi.

Yavuzçehre Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yavuzçehre, Merkez Bankası’nın politika faizinin üretim, istihdam ve ihracata etkisi hakkında konuştu. Dünya merkez bankalarının faiz politikalarının piyasa faiziyle alakalı olduğu için önemli olduğunu ifade eden Yavuzçehre, “Ondan ayırdığınız zaman Merkez Bankası sadece para basmaya yarayan bir kurum haline gelmiş oluyor ki Türkiye’de de şuan ki realite budur. Merkez Bankası faizini düşürüyorsanız burada amaç yatırım çekmektir, yatırım çekmekle ilgili bir başarılı sonuç yok gibi görüyorum. Ben yerel bir iş adamı olarak kendi yatırımlarımı hazirandan beri durdurdum. Eğer oyun sırasında kurallar değişiyorsa o zaman kuralların değişmediği zamana kadar yatırım yapılmaz yani güvenle alakalı bir problem vardır. Şuan yatırım yapmaya ilişkin bir güven yok. Bizde politikaların birbiriyle tutarlılığı diye bir sistemin olması gerekiyor. Ne demek? Yani; ‘İhracata dayalı büyüme modeli üzerinden devam edeceğiz’ derken; döviz kurunu sabit tutuyorsanız ve ‘İşçiliği ucuzlattık daha fazla ürün satın’ söyleminin yanında emeklilikle ilgili organizasyon yapıyorsanız, gelecek sene maaş artışlarını tahmin edemiyorsanız rekabetle ilgili her türlü organizasyonun önünü tıkadıktan sonra ‘İhracatla büyüyeceğiz’ diyemezsiniz. ‘Merkez Bankası’nın faiz hareketleriyle serbest piyasa ekonomisinden uzaklaşıyoruz’ dediğinizde de iş adamına yatırım da yaptıramazsınız. Finansmana ulaşmak daha kolay, ucuz finansman kaynağı bulabiliyoruz ama bunun KOBİ’ye yansıması ne kadar? Pek olumlu olduğunu düşünmüyorum. Bizdeki problem şu; erken emekliliği getirmenizdeki mantık işsizliği azaltmaksa, ‘know how’ı öldürerek bunu yapamayız. Merkez Bankası’ndaki faizlerini düşürmekteki amacımız eğer ki yatırım arttırmaksa, bu haliyle yapamayız. Para basıp açık kapatmaksa onu da yapamayız. Anlayışla karşılayabileceğimiz bir konu var, o da şu; seçim ekonomilerinde bu tip popülist kararlar ve organizasyonlar oluyor. Yani bundan hoşlanmıyoruz ama bu oluyor. Fransa’da da, İngiltere’de de her yerde olan bir durum” şeklinde konuştu.