Bakan Nebati açıklamasının devamın şu ifadeleri kullandı:
Kocaeli’de kişi başına düşen gelir 2004 yılında 9 bin 867 Dolar iken, bu rakam 2021 yılında tam 17 bin 89 dolara yükselmiştir. Kocaeli’de kişi başına düşen gelir 2004 yılında 9 bin 867 dolar iken, bu rakam 2021 yılında tam 17 bin 89 dolara yükselmiştir.
İşte bu, alın teri dökülerek ulaşılmış bir başarı hikayesidir. İstihdamda bulunarak, üreterek ve ihracat yaparak bu başarıyı elde eden sizleri tebrik ediyorum. Biz ne diyoruz: “Durmak yok, yola devam!” İnşallah bu rakamları yeni ekonomik yaklaşımımızla çok daha ilerilere taşıyacaksınız.
2022 Kasım itibarıyla şehrimizin yıllıklandırılmış ihracatı, tam 14,7 milyar dolar düzeyine ulaşmış durumda. Şehrimizin 2002 yılındaki ihracatı neydi hatırlıyor musunuz? Sadece 1,3 milyar dolardı.
İşte bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki iktidarlarımız boyunca Kocaeli’nin ihracatının şahlanarak 11 kattan daha fazla artırdığı anlamına geliyor.
Şehrimiz, 20 yıl önce yıllık bazda yaptığı ihracatın çok daha fazlasını bugün artık aylık olarak gerçekleştirebiliyor.
KOCAELİ SANAYİSİ
Ülkemizin İstanbul’dan sonraki en büyük sanayi merkezi olan Kocaeli, başta imalat sanayiinde olmak üzere, ülkemiz ekonomisine katkılarını her geçen gün daha da artırıyor.
Gelişmiş sanayisi, Avrupa’yı, Anadolu’ya ve Ortadoğu’ya bağlayan jeopolitik konumuyla önemli bir üretim merkezi olan Kocaeli’nde, 2022 yıl sonu itibarıyla Organize Sanayi Bölgesi sayısı 14’e yükselmiştir.
İstanbul Sanayi Odası’nın “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (ISO 500)” araştırmasının 2021 sonuçlarına göre ilk 500’de yer alan sanayi kuruluşlarından 41 tanesi (Kocaeli’nin plaka numarası) Kocaeli Sanayi Odası’na kayıtlıdır.
2021 yılında Kocaeli’de yatırım yapmak isteyen müteşebbislere sağlanan 424 adet teşvik belgesiyle yaklaşık 18 milyar lira tutarında sabit yatırım yapılmış, 2022 yılının ilk 11 ayındaysa 419 adet teşvik belgesiyle 26 milyar liralık sabit yatırım yapılması öngörülmüştür.
ZİRAAT BANKASI VE HALK BANKASI DESTEKLERİ
Ülkemizin her köşesinde olduğu gibi Kocaelimiz de de tarım ve hayvancılığın gelişmesi için tarımsal destekleri ve Hazine faiz destekli kredileri sizlerin hizmetine sunuyoruz.
2021 yılında toplam 2.477 tarımsal üreticimize Ziraat Bankası vasıtasıyla yaklaşık 469 milyon liralık Hazine faiz destekli kredi sağladık. 2022 yılı içindeyse 3.193 üreticimize toplam 1,2 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi sağladık. Sadece çiftçilerimize değil, esnaf ve sanatkarlarımıza da desteklerimizi sürdürüyoruz. Buna göre, 2021 yılında, ilimizde faaliyet gösteren 3.421 esnaf ve sanatkâra Halk Bankası vasıtasıyla yaklaşık 467 milyon liralık Hazine faiz destekli kredi kullandırdık. 2022 yılı içindeyse 5.219 esnaf ve sanatkârımıza toplam 1,4 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı müjdelerden çiftçilerimiz ile esnaf ve sanatkarlarımızın yararlanmalarını tavsiye ediyorum.
KOCAELİ TURİZMİ
İlimiz, sanayinin yanında önemli bir turizm destinasyonu olma yolunda da ilerliyor. Kocaeli’nde turizm faaliyetleri özellikle 2010 sonrasında hızlı bir gelişme göstermiştir.
Kartepe ve Kandıra gibi doğal güzellikleriyle, yılda 10 milyonun üzerinde yerli ve yabancı turistin ağırlandığı kentimizde 2022 yılı Aralık ayı itibarıyla toplam 18.441yatak kapasitesine sahip 264 konaklama tesisi bulunuyor.
Öte yandan şehrimiz, güçlü sağlık altyapısıyla birlikte sahip olduğu ulaşım altyapısını ve erişim kolaylığını da bir avantaja çevirmiş, sağlık turizmi bakımından önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.
MODEL VURGUSU
Şehrimizin tüm bu özelliklerini anlatırken, gözümün önüne Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında yapmak istediklerimiz geliyor.
Türkiye Ekonomi Modeliyle;
Yatırım yapmak istiyoruz; maşallah Kocaeli yapıyor. İstihdamı artırmak istiyoruz; Kocaeli’de her geçen gün daha fazla sayıda vatandaşımız istihdam ediliyor. Üretmek istiyoruz; tam da bunun merkezindeyiz. İhracat yapmak istiyoruz; Kocaeli ihracatta şahlanıyor.
Peki Kocaeli bunları nasıl başarıyor? Büyük ölçüde tamamlanmış altyapı yatırımlarıyla, İstanbul gibi bir metropole yakın olmasıyla, sağladığımız destekler ve tabi ki sizin üretme, ihraç etme arzunuzla başarıyor.
Her birinizi tebrik ediyorum. Bu ekonomik hedeflerin her birinde daha yüksek seviyelere ulaşmanızı temenni ediyorum.
KÜRESEL EKONOMİDEKİ GELİŞMELER
Hepinizin malumu olduğu üzere, 2020 yılında zirve yapan salgının etkileri tam azalırken, 2022 yılı Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel ekonomi yeni bir sarsıntı yaşadı. Emtia fiyatlarındaki hızlı yükselişler, tedarik sorunları ve artan nakliye maliyetleriyle tüm ülkelerde enflasyon neredeyse son yarım asrın zirvesini test etti. Öte yandan, bu yıla daha olumlu bir ortamda giriş yaptık.
Son dönemde emtia fiyatlarındaki gerilemeyi, o Para politikalarındaki sıkılaşmanın yavaş yavaş sonlarına gelinmesiyle birlikte küresel finansal koşullardaki iyileşmeyi ve o Çin’in salgın önlemlerini gevşetmeye başlamasını olumlu gelişmeler olarak gözlemliyoruz.
TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
Tüm ülkelerin maruz kaldığı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında belki de yaşanan bu en zorlu süreçten, Türkiye güçlenerek ve büyüyerek çıkmayı başarmıştır.
Bu başarının temelinde, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde, 20 yıldan bu yana elde ettiğimiz kazanımlarla birlikte, yatırım, istihdam, üretim ve ihracata odaklanan Türkiye Ekonomi Modelimiz vardır.
Ekonomimiz, 2022 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2 büyüyerek G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmuştur.
Bu yılın ilk 11 ayında istihdamımız 1 milyon 618 bin kişi artarak toplam istihdamımız 31,6 milyon kişiyle tarihi zirvesine ulaşmıştır.
İhracatımız 2022 yılının her ayında rekor tazelemiş ve yıl sonunda 254,2 milyar dolara ulaşmıştır. Diğer taraftan turizm sektörümüz de 2022 yılında oldukça güçlü bir performans sergiledi. 2022 yılında, turizmin Altın yılı olan 2019 yılını da aşmış olacağız.
Öncü göstergeler, turizmdeki bu başarımızı 2023 yılında da sürdüreceğimize işaret ediyor. 2022 yılında artan enerji fiyatları ve altın ithalatı nedeniyle cari açık artış gösterse de enerji ve altın hariç cari fazla vermeye devam ediyoruz.
Hükümetlerimiz döneminde mali disiplin alanındaki güçlü ve kararlı duruşumuzu hep sürdürdük. Kur Korumalı Mevduat ve Katılma Hesaplarının Hazine’ye yük olacağına dair eleştiride bulunanlar, bütçe gerçekleşmelerinden sonra lâl olmuş durumdalar.
Zira; 2022 yılında uyguladığımız tüm sübvansiyonlara, enflasyonla mücadele kapsamında vazgeçtiğimiz vergilere ve sağladığımız ilave sosyal desteklere rağmen bütçe açığının milli gelire oranı son 20 yılın en iyi performanslarından birini göstermiştir.
AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranını ise 2022 yılı üçüncü çeyrekte yüzde 34,8’e kadar indirdik ki bu oran yüzde 60 olan Maastricht Kriterinin ve yüzde 86 olan AB ortalamasının oldukça altında kalmıştır.
Enflasyonda da son dönemde belirgin bir gerilemeye şahit olduk ve ilerleyen aylarda Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi yüzde 50, 40 ve 30’lara doğru gerileyecektir.
Ayrıca, enflasyonun olumsuz etkilerinden vatandaşımızı korumak için aldığımız tedbirlerin bazılarını sizlere hatırlatmak isterim:
Meskenlerde yüzde 18 olan KDV oranını 8’e indirdik. o Evlerde doğalgazın yüzde 80’ini elektriğin ise yüzde 60’ını sübvanse ettik. Bu kapsamda, hanehalkı aylık 1.000 lira doğal gaz faturası ödüyorsa o evin ısınması işin yaklaşık 4.000 lira faturayı da bütçemizden karşılıyoruz. Cari açıktan dem vuranların bunları da görmesi, bizim insan odaklı politikalarla ilerlediğimizi de söylemesi gerekir.
Gıda, temizlik ürünleri ve yeme içme hizmetlerinde KDV indirimlerine gittik.
290,4 milyar lira vergi gelirinden vazgeçtik.
2023 yılında net asgari ücreti yüzde 54,7 artırarak 8.506 liraya yükselttik.
Asgari ücretten gelir ve damga vergisi kesintisini kaldırdık ve bu uygulamayı tüm ücret gelirleri için geçerli kıldık.
Bu yıl için işverenlere sağlayacağımız asgari ücret desteğini 100 liradan 400 liraya çıkardık.
İŞ DÜNYASINA SAĞLANAN KREDİLER VE TEŞVİKLER
Verdiğimiz desteklerle bir taraftan sosyal korumayı sağlarken, diğer taraftan da iş dünyamızın daha rekabetçi bir hale dönüşmesini sağlıyoruz. Böylece, selektif kredi yaklaşımımızın katkısıyla KOBİ kredileri bugün ticari kredilerdeki büyümenin sürükleyicisi konumundadır.
Kur etkisinden arındırılmış yıllık KOBİ kredi büyümesi uzun dönem ortalamasının tam 4 katına yükselerek yüzde 89,2 seviyesindedir.
KOBİ’lerin kullandıkları kredi hacmi 2022 başında 1 trilyon liranın sınırlı üzerindeyken yıl sonu itibarıyla 2 trilyon lirayı geçmiştir.
Bu yaklaşımımızı sürdürerek, 200 milyar lira kefalet imkânı karşılığında yaklaşık 250 milyar liralık finansmanı başta KOBİ’lerimiz olmak üzere tüm işletmelerimizin kullanımına sunuyoruz. Bu paketlerden yararlanmanızı tavsiye ediyorum.
Diğer taraftan, vergi kanunlarında Modelimizin önemli bir amacı olan ihracatı teşvik edecek pek çok düzenlemeyi de hayata geçirdik.
İhracat yapan kurumların ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanacak kurumlar vergisi oranını 1 puan indirdik.
Sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılara, ihracat bedelinin %10’una kadar devreden KDV tutarı ile sınırlı olarak iade talep etme imkânı getirdik.
Tam mükellef gerçek kişilerin, elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın %50’si’ni gelir vergisinden muaf tuttuk.
Yaşlarımız itibarıyla bu salondaki çoğumuz, son 20 yıla yakinen şahitlik ettik. Son 20 yılda, hem Kocaelimiz hem de ülkemizin dört bir köşesi, yepyeni bir çehre kazanmış, gece gündüz beraberce verdiğimiz tüm emekler Allah’a hamd olsun karşılığını bulmuştur. Dört bir yanımız eser ve hizmet siyasetimizin abidevi örnekleriyle doludur. 90’lı yıllarda, bir kurulup bir dağılan koalisyon hükümetleriyle sürekli yönetim krizleri yaşayan, içe kapanık Türkiye’yi bir hatırlayın!
Bir de milletimizin iradesini arkasına alan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde adeta şaha kalkan Türkiye’mize bakın.
Hz. Mevlana “Mücevherler vakitle alınabilir ama vakitler mücevherle alınamaz” diyor.
Türkiye’nin tekrar 90’lardaki gibi yönetim krizleriyle, masaların altında dönen türlü ayak oyunlarıyla, ithal isimler ve boş masallarla kaybedecek değil 5 senesi, bir dakikası bile yoktur.
Milletimiz, 20 yıldan bu yana iradesini nasıl net bir şekilde istikrardan, kalkınmadan, güçlü ve büyüyen Türkiye’den yana koyduysa; bu sefer de kaosa ve kendisine aslında hizmetkarlık değil, efendilik yapmak isteyenlerin algı oyunlarına kesinlikle geçit vermeyecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin istikameti belli, önü açıktır. Bizim Türkiye Yüzyılı vizyonumuz esasen bir vizyon olmanın ötesinde, her gün sizlerle beraber inşa ettiğimiz yarınlarımızdır!
Ülkemizin bu kutlu yolculuğunda, fabrikalarda, tarlalarda, bilgisayar başında veya ihracat peşinde dünyanın öteki ucunda emek veren, ter döken her birinize ve tüm vatandaşlarımıza en kalbi duygularımla şükranlarımı sunuyorum .Daha beraberce yazacağımız nice başarı hikayeleri var! Türkiye Yüzyılını inşa edecek olan da işte bizim bu birliğimiz ve ortak gayretlerimizdir. Ne diyoruz o halde: “Durmak yok, yola devam! ”Allah’a emanet olun.