Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, KGF paketi üzerinde çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Türkiye’de ilk defa farklı yöntem uygulayacağız. Fatura karşılığı işlem yapıyoruz. Son KGF’de tecrübesini edindik. Altyapısının test edildiği dönem oldu. KGF kullanacak olanların tamamı faturalı şekilde işlem yapacak” açıklamasında bulundu.
Bakan Nebati’nin açıklamaları şöyle:
Türkiye önemli konumda. Karamsar tablo çizenlere rağmen ülkemiz uyum sağlayarak adımlarını ona göre atıyor. Ekonomik olarak 2018’de gelen ataklarla karşı karşıya kaldığında kendini korumuştu. 2020 salgını geldiğinde muhalif medya ve sosyal medya ülkenin küçüleceğini iddia ettiler. Çin’den sonra ülkemiz yüzde 1,8’lik büyümeyle yılı tamamladı. Kötümserlerle iyimserler arasındaki farkı gördük. Yüzde 7,5’lik büyüme gerçekleştiren ülkemiz var. Bu ülkemizin aslında her türlü problemin üstesinden gelebilecek bir iradeye, ekonomi yönetimine ve en önemlisi ülkemizin potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirildiğidir.
Hep iyi bir şekilde neticeleniyor. Bu belli bir planla gerçekleştiriliyor. Türkiye Yüzyılı mottosu Türkiye’nin son 20 yılda ortaya koyduğu başarıların Türkiye Yüzyılı olduğu açısından kaynaklık teşkil ediyor. Toplantı görsel şöleni, organizasyonu, gerekse de Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle Türkiye’nin 21. yüzyılı hak ettiğini göstermesi açısından önemli.
“TÜRKİYE 90’LARDA ÇOK PATİNAJ YAPTI”
Türkiye 90’larda çok patinaj yaptı. 2002 yılında Türkiye’de her şey değişti, yepyeni denge oluştu. Her dengede olduğu gibi yapılması gereken şudur. Yeni dengede kalacak mısınız? Yeni dengeye mi ulaşacaksınız? Gezi olaylarında Türkiye zirve yakalamıştı. O günden sonra Cumhurbaşkanımız önderliğinde yeni dengeye gelmeye çalışıldı. Yeni dengeyi oluşturacak şeyi 20 Aralık’ta Türkiye Ekonomi Modeli’ni ortaya koyarak lanse ettik.
Önce yatırım, üretim, ihracat ve istihdamın gerçekleştirilmesiyle cari açığı da en az seviyeye düşürüp, pozitif hale dönüştürmek amacıyla bir takım tedbirler açıklandı. KKM vardı. Uzun yıllardır çözülemeyen dolarize olmuş toplumun, dolardan çıkması, döviz oynaklığının kendi haline gelmesi Türkiye Ekonomi Modeli. Türkiye vizyonu, Türkiye Ekonomi Modeliyle birlikte en önemli parametrelerden birisidir.
“TOGG BÜYÜK BİR HAYALİN GERÇEĞE VURUMUDUR”
Öncelikle Togg büyük bir hayalin gerçeğe vurumudur. O otomobil olarak lanse edilebilir ama bizim dönemimizde yaşananlar açısından çok farklı anlam ortaya koyuyor. 58 yaşımdayım, 61 yıl önce Devrim’in yolu kesildi. Birçok yatırımın yolunu kestiler. Çığırtkanlar Cumhurbaşkanımız yerli otomobil üretilecek dediğinde had seviyede seslerini yükselttiler. Temel atıldı, dalga geçtiler. Çığırtkan ekip Türkiye otomobili üretemez deyip sözlerini ortaya koydular. Aslında taş üstüne taş koymamış, vizyon sahibi olmayan, ülkesini küçümseyen küçücük azgın grup. Biz yine Togg’la tanıştık. Ben çok heyecanlıyım. Milletvekiliyken araç yapılacak denildiğinde büyük keyif alıp heyecanlanan birisi olarak ilki mutlaka Cumhurbaşkanımıza aittir. Bu keyfi bana da yaşatın diyerek resmi yazı yazan birisiyim. 29 Ekim’de Togg’u gördük. Araç Türkiye’nin yüz akı.
Togg’la ilgili atılmış adımlar Hazine, Sanayi bakanlıklarımız ve ilgili kurumlar, beşli pehlivanın ortaya koyduğu performansa destek vermek için her türlü adımı attı. DMO ile burayı ilişkilendirdik, alım garantisi yaptık. Türkiye’de yerli aracı kullanmak istiyoruz. Biz Togg’u alacağız. En başta bakanlarımız olmak üzere, tüm üst düzey yetkililere göndererek bu araçların yayılmasını sağlayacağız.
2030’dan sonra konvansiyonel araçlardan vazgeçilip elektrikli araçlara yönelecek. Cumhurbaşkanımız talimat verdi. Bu otomobile rahat ulaşım sağlanabilmesi için bankaların çalışma yapması konumunda. Ziraat, Halk ve Vakıfbank ile bu konuda gerekli teşvikleri verecek şekilde, gerekirse ki kazanmamak uğruna, faizler çok düştü. Bu araçlara ulaşım konusunda gerekli destekler verilecek.
“TÜRKİYE’DE İLK DEFA FARKLI YÖNTEM UYGULAYACAĞIZ”
100 milyar liralık limit, tarihi bir limit. Bunu kullanacak olan esnafımız hak ederek kullanacak. 60 ay vadeli vereceğiz. Faizin yarısını da biz karşılıyoruz. Esnafa maliyeti yüzde 7,5. Limitleri 350 binden 500 bine çıkardık. Genç girişimcilere özel paket hazırladık, sıfır faizli kredi limitini 300 bine çıkardık, yaşı da 35’e çektik. Kullanılan kredinin geri dönüş oranı yüzde 99. Vergilerde erteleme, öteleme yaptık. Esnafa değil aynı zamanda Ziraat Bankası ve tarım kredi aracılığıyla 190 milyar liraya ulaşmış kredi. Bunun yüzde 86’sı da bakanlık tarafından destekleniyor. Faizin yüzde 70’ini biz karşılıyoruz. Bunun maliyeti 10 milyar liraya gelmiş durumda. KGF paketi üzerinde çalışmalar devam ediyor. Türkiye’de ilk defa farklı yöntem uygulayacağız. Fatura karşılığı işlem yapıyoruz. Son KGF’de tecrübesini edindik. Altyapısının test edildiği dönem oldu. KGF kullanacak olanların tamamı faturalı şekilde işlem yapacak. Bankalar kredi kullandırırken bilançoya bakarlar. Firmanın krediyi geri dönüşüm kapasitene bakarlar. A, B, C olarak değerlendirirler. Bu hazırladığımız KGF’de yüzde 75’ini C’ye vereceğiz. KOBİ olmadığınız için bilemeyebilirsiniz. KGF kredisini kullanacak olan C firmalarına bu krediyi vereceğiz. Gerçekten ihtiyacı olup bankadan kredi almakta zorlananlar, bilançosunda engeli olanlara biz kolaylık vereceğiz, riskimizi bir miktar artıracağız. Dövize, altına ihtiyacı olmayan kesimlere gitmesi engellenecek.
“KREDİ FAİZLERİ ÇOK DÜŞTÜ”
Krediye ulaşımda zorluk yaşayanlar bilançosu kötü olanlar. Bu yolla bu işi çözmüş olacağız. Bu selektif kredi anlayışımız KOBİ’ler için değil. İhracat odaklı yatırım yapanlar, yüksek teknolojiyle tanışmak isteyenlerin tamamına biz gerekli destekleri veriyoruz. Kamu bankalarımız elini değil, gövdesi değil, her şeyiyle taşın altına koymuş. Kamu bankalarımız 2018’deki ataklarda, salgında, savaşın yaşandığı dönemde gerçekten çok ciddi performans ortaya koydular. Kredilerin doğru yere yönlendirilmesi noktasında her türlü özveriyi gösteriyorlar. Kötü örnek emsal teşkil etmez. Gerçekten krediyi alamayacak durumda olabilir bu firmalar. Kredi kullanımında serzenişler geliyor. Kredi faizleri çok düştü. Enflasyon aşağı doğru belini kırmış olacak Aralık ayından itibaren. Ucuz krediyi farklı yol ve yöntemlerle kullanmak isteyenlerin serzenişlerini görüyoruz.
“ENFLASYONUN DÜŞTÜĞÜ, BUNUN HİSSEDİLİR BİR ŞEKİLDE TOPLUMA YANSIDIĞI BİR DÖNEME GİRECEĞİZ”
Enflasyon sadece Türkiye değil, dünyanın bir problemi. Enflasyonun temel sebebi, salgından başlayıp savaşla şahikaya ulaşıp, ülkeleri resesyona ulaştıracak emtia fiyatlarındaki artışlar. Kuraklığın da gelmesiyle gıda fiyatlarının yükselmesi. Tarımdaki sıkıntılar fiyatların yükselmesine sebebi oldu. Bunlar dünyaya enflasyon olarak dönüyor. Türkiye’de geçen yıl yaşanan kur ataklarıyla birleşince, ülkemizde enflasyon çok hızlı yaşanmasına sebep oldu. Karar verdiğiniz anda sabahleyin hissedeceğiniz şey değildir. Direksiyonu çevirdiğiniz anda araç döner, vapur kullanıyorsanız çevirdiğiniz anda dümen dönmez. Bir çok dışsal etkenin yol çizdirdiği bir yapıdır enflasyon. Enflasyon mücadeleye hedef koyacaksınız, makro ekonomik tedbirler alacaksınız. Gerek finansal olarak gerekse de makro ekonomik tedbirler olarak tedbirlerimizi aldık. Kur atağından sonra karşı karşıya kaldığımız oynaklığın giderilmesi, dünyada emtia fiyatlarını sakinleşmesiyle enflasyon baskısından kurtularak önümüzdeki yıl enflasyonun düştüğü ve toplum tarafından hissedildiği döneme girmiş olacağız. Dövizle ilgili oynaklık en alt seviyede, enflasyonla bağlı şekilde giden bir yapıda. Dolayısıyla öngörülebilirliğin en yüksek olduğu seviyedeyiz. Bizim dövizle ilgili öngörülebilir şekilde yürüdüğünü, mücadelenin sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başladığımız, Aralık ayından itibaren düşüşünü göreceğiz.
“AVRUPA NE YAPACAĞINI GERÇEKTEN BİLMİYOR”
Yolumuzu büyümeden yana çizdik, insanlar işlerini kaybetmeyecek, kepenkler, fabrikalar kapanmayacak. İnsan odaklı baktığımız için sübvansiyonlar sağladık, imkanları insanların rahatlaması yönünde kullandık. Kimse ambargoları sertleştirelim, daha sert tedbirler alalım demiyor. Şu anda Avrupa ne yapacağını gerçekten bilmiyor, aldığı tedbirlerle iş yürümüyor. Avrupa’da, ABD’de daralma görülüyor. Dünya önümüzdeki günlerde çok daha yüksek sesle resesyonu, durgunluğu konuşacak. ABD, Avrupa aynı şekilde konuşmaya devam edecek. Biz büyüyerek, istihdam oluşturarak yolumuza devam edeceğiz.